Alevi Bektaşi Federasyonu
Gün geçmiyor ki ülkemizde ırkçı bir davranışla karşılaşmayalım. Kendinden olmayan hiçbir inanışa, hiçbir düşünceye tahammülü olmayanlar, çeşitli yöntemlerle bu ayrımcı düşüncelerini ortaya koyuyorlar.
Alevi evlerinin işaretlenmesi, Kürt işçilerin darp edilmesi, Ermenilere yapılan ırkçı saldırılar; bunlardan sadece bazıları… Son dönemde bu tür saldırıların daha çok ayyuka çıkmasının sebebi ise yönetenlerin kullandığı ayrımcı dil, saldırıların artmasının sebebi ise önceki suçların faili meçhul olarak kalmasıdır.
Caydırıcı cezalar olmadığı sürece bu tür ırkçı saldırılar, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, doğa ve hayvan katliamı artarak devam edecektir. Fakat herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; kimsenin yok sayması ya da saldırılarıyla hiçbir toplum inancından, hiçbir canlı haklı mücadelesinden vazgeçmeyecektir. Bu ayrışmayı, bu kutuplaştırmayı körüklemeye çalışanlar bunu çok iyi bilmeli ve artık haksız olmaktan vazgeçmelidir.
Hiçbir inanç kendini diğerine kabul ettirmek zorunda değildir. Hiçbir cins, diğerinden aşağı değildir. Her canlı eşit yaşam hakkına sahiptir. Bir toplumu var eden, yaşanılası kılan, tüm renkleriyle oluşturduğu mozaik ve birlikte ortaya koyduğu barışçıl düzendir. Bunu bozmaya çalışanlarsa er ya da geç kaybeden taraf olacaktır.
Tarihteki bunca tahrik ve saldırıya rağmen, cami, kilise taşlamış, farklı inançtan birinin evini işaretlemiş bir Alevi duyamazsınız. Çünkü bizler yetmiş iki millete bir nazarla bakan, bizden olmayana saygı duymayı kendine ilke edinmiş bir toplumuz. Hiçbir sataşmayla tahrik olmayacağımız gibi, hiçbir saldırıya da boyun eğmeyiz.
Alevi Bektaşi Federasyonu
YAYIN AKIŞI