ALEVİ İNANCINDA XIZIR

Alevi kızılbaş felsefenin, en önemli ritüellerinden biriside, Hızır İnancıdır.

Bu düşünce dünyasının özünü oluşturan efsanenin'ise, yaşayan maddi bir varlıktan çok, toplumların nasıl bir dünya tasavvur ettikleriyle ilgili geliştirdikleri hayal ve düşleriyle alakalı bir konudur.

Biz bu noktada, Alevi kızılbaş felsefenin, XIZIR İnancı yoluyla geliştirdiği hayal düşle, doğa ve topluma nasıl bir mesaj vermek istediğini sorgulamanın kıymetli bir değer olduğunu belirtmek isteriz.

Kızılbaş İnancın tasavvuruna göre buradaki temel kaygının, yeryüzündeki adaletsizliklere ve zülümlere karşı, bireyin ve toplumların kurtuluş umutlarını her daim diri tutarak, yaşamda İnsanlık Onuruna yaraşır, daha eşitlikçi, ve daha, paylaşımcı bir dünyanın kurtarıcısı olarak tasavvur edilen XIZIR efsanesinin, bir başka anlamıysa Kızılbaş felsefenin hayata ilişkin kurguladığı hayal ve düşün planlanmış bir ütopyasıdır aynı zamanda, bu hayali tariflemeye kalksaydık, ancak şunları sıralayabilirdik herhalde.

Xızır, bir türlü gerçekleştirilemeyen dileklerin, isteklerin gerçekleşmesi için umudun adımıdır. Xızır, bu dilekleri gerçekleştirecek olan keramet sahibi bilge bir ermiştir.

Xızır, özlemlerin toplumsallaşması için ona inananların beslediği, giydirip kuşattığı olağanüstü bir düş varlığıdır.
Alevilik bir bilgelik öğretisidir ve Hızır kültü de bir halk bilgeliği ürünüdür.

Hızır=Hak
Hak= İnsanı Kâmildir.
Hak, en yukarı da, en üstün olan,benlik duygularından ve ikilikten arınarak “Birliğe” varan anlamındadır.

O, mazlumların hakkını savunan herkestir, bir anlamıyla..!!

O, darda, zorda, kalan her insana uzatılan yardım elidir, bir yanıyla..!!

O, zulme ve adaletsizliklere karşı direnen herkesin yar ve yardımcısıdır aynı zamanda..!!

O, Uçurumun kenarında düşmek üzereyken tutunduğumuz daldır aslında..!!

O, Kavuşamayan aşk ve sevdaların buluşma ihtimalidir..!!

Onun varlık gerekçesi, yeryüzündeki adaletsizliklerin son bulmasıyla sonlanabilir ancak..!!!!
(Sabri Karaman)