BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR
KİMLİK MÜCADELEMİZDE ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM DAHA ATTIK...

Asırlardır Alevi Bektaşi Kızılbaş kimliğimizden dolayı inkar edildik, hakaretlere maruz kaldık ve çok ağır bedeller ödedik, katledildik.
Kimliğimizden dolayı iş bulamadık, terfi edemedik, sürgünlere maruz kaldık, işten çıkarıldık.
Bu haksızlıklar ve zulümler karşısında özelikle metropollere göçle birlikte kimliğimizi gizlemek, saklamak zorunda kaldık.
Tarihsel haksızlıklar ve zulümler karşısında asırlardır kimlik mücadelemizi veriyoruz. Diğer inançlar gibi kamusal alanda kimliğimizi saklamadan, gizlemeden, korkmadan özgürce ifade etmek, yaşamak ve gençlerimize aktarmak istiyoruz.
Bildiğiniz gibi 10 Aralık 2020 tarihinde Ķamu Tüzel Kişilik (Körperschaft des öffentlichen Rechts) statüsünü elde ettik. Elde ettiğimiz bu anayasal hakkımız ile birlikte artık kamunun her alanında özgürce inanç kimliğimizi devletin her belgesine yazdırma hakkını elde ettik.
Böylelikle Almanya genelinde resmi devlet daireleri isteğimiz üzerine inançsal kimliğimizi hukuksal olarak kaydetmek zorundadır.
Bu işlemin yapılabilmesi için "ALEVİ" olduğumuzu söylememiz ve talep etmemiz yeterlidir.
Almanya'da ikamet eden her canımız bundan böyle nüfus kayıt dairesinde (Standesamt) inancını „Alevi“ olarak kayıt ettirebilir. Ayrıca mevcut olan kimlik bilgileri değişiklik talebinde bulunarak düzeltilebilinir.
Bu hak özellikle:
Doğum belgelerinde,
Evlilik cüzdanlarında,
Ölüm belgelerinde inanç hanesine "ALEVİ" olduğumuzu yazdırabileceğiz.
Birileri kapımıza çarpı işareti atsın, köylerimizi fişlesin, ne yaparlarsa yapsınlar; biz ikararımızdan asla geri dönmeyeceğiz. Aleviler olarak yaşadığımız her yerde özgürce kimliğimizi yaşayacağız ve korkmadan ifade etmeye devam edeceğiz.
Hak ve hakikat bizi bildiğimiz bu haklı yoldan alıkoymasın. Bozatlı Hızır her daim, her yerde yanımızda olsun.
Konuya dair nufus kayıt yasasında mevcut olan maddeleri aşağıda bilginize sunuyoruz.
........................................
Eine historische weitere Errungenschaft für Alevitinnen und Aleviten
Mit der Verleihung der Rechte einer Körperschaft des öffentlichen Rechts öffnen sich Alevitinnen und Aleviten hierzulande zahlreiche Möglichkeiten, welche im Herkunftsland gänzlich verwehrt sind.
Die Religionsfreiheit hierzulande wird für Alevitinnen und Aleviten mit einem besonderen Recht unterstrichen. Nach dem Personenstandsrecht können nunmehr Alevitinnen und Aleviten bundesweit sich bei den Standesämtern mit der alevitischen Religionszugehörigkeit registrieren.
Die einschlägigen Vorschriften hierfür sind:
Personenstandsgesetz (PStG)
§ 21 Abs. 1 Nr. 4 PStG Eintragung in das Geburtenregister
„…auf Wunsch eines Elternteils seine rechtliche Zugehörigkeit zu einer Religionsgemeinschaft, die Körperschaft des öffentlichen Rechts ist. …“
§ 15 Abs. 1 Nr. 2 PStG Eintragung in das Eheregister
„… auf Wunsch eines Ehegatten seine rechtliche Zugehörigkeit zu einer Religionsgemeinschaft, die Körperschaft des öffentlichen Rechts ist, …“
§ 27 Abs. 3 Nr. 5 PStG Feststellung und Änderung des Personenstandes
„… Außerdem sind Folgebeurkundungen zum Geburtseintrag aufzunehmen über die rechtliche Zugehörigkeit des Kindes zu einer Religionsgemeinschaft, die Körperschaft des öffentlichen Rechts ist, sowie die Änderung dieser Eintragung, sofern das Kind dies wünscht …“
§ 31 Abs. 1 Nr. 1 PStG Eintragung in das Sterberegister
„… Im Sterberegister werden beurkundet … die rechtliche Zugehörigkeit des Verstorbenen zu einer Religionsgemeinschaft, die Körperschaft des öffentlichen Rechts ist, …“

KAYNAK AABK GENEL BAŞKANI HÜSEYİN MAT

RADYO YOL HABER AJANSI